DİĞER
“Yeşil Yeni Düzen, yaygın benzetmeye başvuracak olursak 'büyümenin motorunu değiştirmeyi' hedefliyor. Daha temelden bir eleştiri ise, küçülme yazınından geliyor: Küçülmeyi savunan yazarlar, yeşil bir motorla bile olsa büyümenin yine büyüme olacağını ve zaten ekonominin asıl sorununun büyüme bağımlılığı olduğunu belirtiyorlar."
Sanne Blauw tarafından yazılan ve Çiçek Öztek tarafından Türkçeye çevrilen Tarafgir Sayılar, önümüzdeki günlerde Alef yayınlarından basılıyor. Kitabın giriş bölümünü Tadımlık olarak sunuyoruz...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Gıda atığa nasıl dönüşüyor? Hangi ekonomik ve sosyal faktörler etkili? Tüketiciler ne kadar sorumlu? Atık statik bir madde midir? Tüketici kaynaklı gıda atığı ve israf nasıl azaltılabilir? Tedarikçi ve perakendecilerin israfı azaltmakta rolü ne olabilir?
“Büyülü Dağ İsviçre Alpleri’nde, Davos gibi bir yükseltide, bir sanatoryumda geçer; Zero K ise bunun tersi gibi duran bir mekânda, Orta Asya platosuna “gömülmüş” bir tesiste geçmektedir büyük kısmıyla. Birinin amacı sağaltmaktır (ama hastaların ateşi hiç 39’un altına düşmez); ötekiyse önce öldürüp sonra diriltmek gibi bir hedef gütmektedir. İki romanda da temel problematik, kişilerin girişeceği hayati kumar aynıdır: Sözlerin, düşüncelerin ve simgelerin dünyasından iradi bir hamleyle çıkarak eylemin, saf edimin alanına geçebilmek.”
"Bellek nedir ve gücü neye yeter? Kimlik, hatta kişilik – bunlar tercihe bağlı olarak çarşıdan alınabilir mi, Ross’un ad değiştirmesinde olduğu gibi? 'Bizden öncekiler kendi kendilerini yeniden icat edemediler' demişti Turgut Uyar 1950’li yıllarda, seleflerinin yeni şiirin eşiğinde durakalışlarından söz ederken – o sırada hiç kimsenin kullanmadığı bu deyimin zamanla bir alışveriş mantra’sına indirgeneceğini öngörebilir miydi?"
Pi Sayısı ve Özgürlük, hem Ergün Günçe'nin zihnini daha yakından tanımak hem de yazıldığı zamanın ruhuyla doğrudan yüz yüze gelmek açısından önemli bir olanak...
Türkiye'de hukuk namına kırıntılardan başka bir şey kalmadığından, hukuka duyulan güven giderek azaldı. Bu erozyonla doğru orantılı olarak kendi adaletini sağlama eğilimi de güçlendi
İnsan, diyorum, bir sayı mıdır? Hiç şüphesiz sayıdır, diye cevap veriyor politikacılar: Sağdan sayalım, soldan sayalım. Ben bire kadar sayabiliyorum, diyor çarpık gülüşlü zorba. Bir!
Şiiri bir 'eylem' olarak görür Konuk, insan eylemliliğinin bir hâli olarak. İnsanın 'daha insan' olması için bu yönde bir hareket...
Çocuklar, ister kurban, ister suçlu, ister saf, ister zalim gösterilsinler, sürekli karşıt grubu olan yetişkinler tarafından betimlenmektedir...
Umberto Eco yedinci romanı Sıfır Sayı’da çok şey söylüyor ama bir roman çatısı kuramıyor. Romanın ağırlık noktası palas pandıras değişiyor...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık